11.12.09

Nedir bu muhabirlerin hali!!! Biri bizi duysun artık...

Milliyet'teki Metin Münir'in yazısıdır... Altına imzamı atıyorum... Buyrun halimizi okuyun..

"Köşe yazarı cenneti, muhabir cehennemi"

Türkiye’de gazetelerde köşe yazarı egemenliği var. Bize has bir olgudur bu. Bütün ülkelerde bütün gazetelerde köşe yazarı var. Ama hiçbir ülkenin hiçbir gazetesinde bizdeki kadar çok köşe yazarı yoktur. Ama sorun köşe yazarlarının sayısında değil başka bir yerdedir.
Ortalama bir gazetede köşe yazarlarının aldığı toplam maaş muhabirlerin aldığı toplam maaşın en az üç dört misli fazladır.
Ortalama bir gazetede muhabir sayısı köşe yazarı sayısının en az üç dört misli olduğuna göre muhabirlerin ne kadar az para aldığını tahmin edebilirsiniz.
Bir köşe yazarının bir günde kazandığı parayı bir ayda kazanan muhabirler var.
Oysa bir gazetenin ne kadar kaliteli olduğunu tayin eden, köşe yazarlarının değil, muhabirlerin kalibresidir.
Bizde gazeteler yorumda kalın, haberde incedir.
Batı’da en yüksek maaşı en ünlü muhabirler alır. Bizde ünlü muhabir diye bir yaratık yoktur. Olsa, parasızlıktan bitap düşecek veya Kızılderililiği bırakıp şef, yani köşe yazarı olacaktı.

Haberi mutfağa muhabir taşıdı
Ne yazık ki gazetelerin köşe yazarlarına ödemekten muhabirlere verecek parası kalmıyor. Bu nedenle en iyi üniversitelerden mezun olan gençleri medyaya çekmek, uzman gazeteci yetiştirmek, kaliteli muhabirlere hak ettiklerini vermek mümkün olmuyor.
Köşe yazarı/muhabir dengesizliği yüzünden gazetelerimiz generalleri şişman ve meşhur, astsubayları ve erleri sıska ve mecalsiz orduya benziyor. Böyle bir orduyla savaş kazanılmaz.
Köşe yazarları genellikle kendilerini bir gazetenin en önemli unsuru sanırlar ama bir gazetenin en önemli unsuru yorum değil haberdir, haberi getiren ise muhabirdir. En önemli haberleri yıllarca mutfağa muhabirler taşıdı.
Köşe yazarı gazetenin tirajında değil prestijinde etkilidir. Bir köşe yazarı bir gazeteyi bırakıp bir başka gazeteye gittiğinde ne bıraktığı gazetenin tirajı kalıcı bir biçimde düşmekte, ne gittiği gazetenin tirajı kalıcı bir şekilde artmakta. (Gücünün zirvesindeki Çetin Altan bu kuralın belki tek istisnasıdır.)
Genel yayın yönetmenlerinin hemen hemen her gün köşe yazısı yazdığı tek ülke de biziz. Başka ülkelerde böyle bir âdet yoktur çünkü oralarda genel yayın yönetmenlerinin köşe yazısı yazmaya vakti yoktur.
Medyamızın çağı yakalamak için yeniden yapılanması, Batı’nın en iyi gazetecilik standartlarını benimsemesi gerekir. Ama bunun gerçekleşme şansı azdır çünkü Türkiye’deki medya en az reformist, hatta en tutucu sektördür.
Yıllardır gazete patronları değişiyor. Gazetecilik aynı kalıyor."

2 yorum:

serkan dedi ki...

hani dogru soze ne denir bilmiyorum ama,gorunen o ki durum pek ic acici degil.Yazilanlara sonuna kadar katiliyorum.Aslina bakarsan hayatin butun alanlarinda durum boyle degilmidir?Birileri pisirir birileride yer pisirilenleri.Her ne kadar adil gorunmesede durum boyledir ne yazik ki.Benim dusunceme gore muhabirler dogru ve ozgur basinin neferleridir.Nasil ki askerleri olmayan bir general savas meydanina cikip o savasi kazanamazsa, muhabirleri olmayan bir Basinda varlik gosteremez hicbir zaman.Bir taraftan sicacik evinde bilgisayar basinda is olsun diye birseyler yazan birileri(bazilari haric),diger taraftan kimi zaman bir catisma ortasinda,kimi zaman taslarin,sopalarin icinde gorevini yapmaya calisan basin emekcileri yani muhabirler.Zaten Türkiye basininin hali ortada degilmi.O kadar sacma bir hal almis ki bu durum, Yandas Basin,Karsit Basin,Dinci Basin vs...
Artik okumuyorum.Bu insanlar elimden okuma hakkimi aldilar.Bir roman kalinligindaki gazetelerin icinde artik kayda deger bir haber bulamiyorum.Kose yazarlarinin birbirlerine saldirmasindan baska hicbir sey yok artik.Gazeteler benim icin yontulmus bir agac kutugunden farkli degiller artik.
Ne zaman bu ulkede emegin ve emekcinin hakki verilir iste o zaman bu ulke bir yerlere gelir...

Hilal Köylü dedi ki...

Muhabiriz ama köşe yazarlarından daha üretken, daha mutluyuz. Bırakalım, aldıkları onca parayla mutlu olsunlar...Olunabiliyorsa tabiiii....Gazetecilik gibisi var mı.... ??????