dizi furyasını çok sevdiğim söylenemez. bir sürü var. hepsini takip edemiyor ki insan. mesela aşk-ı memnu'ya dayanamıyorum. ağır ağır ilerleyen replikler, süslü kadınlar adamlar. yaprak dökümü çok acıklı. hanımın çiftliğinde özgü namal beni baydı. geçenlerde ezel'i izlemeye çalıştım... ayyy çok karışık. valla yoruldum bi bölüm takip ederken, her hafta devamlı izleyenler nasıl hatırlıyorlar. bi de mafyadan sıkıldım ben artık filmlerde. neyse yine de güzel çekimleri falan ama bana göre değil.
benim için dizi aslında beni eve bağlayan bi şey. yani o saatte evde olmalıyım, yemek yapıp izlemeliyim oluyor ya insan; o duygusunu seviyorum. asmalı konakı hiç kaçırmazdım mesela. sonra çemberimde gül oya ile her bölümde sinir krizi geçirene kadar ağlardık. ne diziydi be! sonra hırsız-polis geldi. bi ara unutulmaz'ı seyrediyordum ama aman tanrım. iyice zıvanadan çıktılar. annemle cumartesi akşamları akaysa durağı'nı izliyoruz. çok komik yaaa...
kafa dağıtmak istiyorum dizilerle anlayacağınız. işyerinin dertlerini, hırslarını, kötülüklerini kapının dışına bırakıp başka bir dünyaya girmek. ve sonunda yeni takıntı dizimi buldum. Aşk ve Ceza... ben bu nurgül yeşilçay'a hastayım. konusu falan da ilginç... sevdim ben o diziyi. biraz asmalı konak'a benziyor. böyle reklamcı modern kadın ile vanlı bir aşiret erkeği. orada çocuğun ablası mesela seymen'in evdeki ablasına benziyor. anne aynı anne... ne bileyim ben çok benzettim. bakalım inşallah bizi hayal kırıklığına uğratmazlar...
artık salı akşamları doluyum. soranlara söyleyeyim:)
2 yorum:
Ama en güzeli Yaprak Dökümü güzelim... Ben babamla ve annemle birlikte izleyip, Türkiye'de aile kavramının aslında ne kadar da boş olduğunu acı acı anlıyorum. "Aile doluysa, hayat da dolu aslında" diyorum.
Bir de Bilge, seni çok seviyorum... :))))
Ya canım ben ona dayanamıyorum. çok acıklı değil mi? içim daralıyo valla.. ama doğru söylüyosun. bir ailenin nasıl çöktüğünü güzel anlatıyor...
hee bir de Hilal, ben de seni çok seviyorum:) istanbul'a bahar geldi haberin var mı?
Yorum Gönder