Yukarıdaki başlık bana ait değil. Servisimizin kıvrak zekalı, genç kızların gözdesi hemşerim Silivrili Selçuk'undur... Bu sabah en erken gelerek dış haberlerin kapısını ben açtım. Hala uyuyordum. Gazeteleri ara bankonun üzerine bıraktım. Teker teker geri kalan pikaçular da düşmeye başladı servise... şöyle bir başlıklara baktılar ve hepsinden aynı söz çıktı: uleynnn bu kadın da aldatılır mı yaaa? Cümleyi açıyorum:
"uleynnn": küfürsüz bir şaşkınlık ifadesi...
"bu kadın": Angelina Jolie...
"aldatılır mı": dadıyla sevgilisi Brad Pitt'i basması...
Ardından başlayan bir dadı-ünlü-aldatma hikayesi... Aramızdaki magazin ustası muhabir, daha önceki ünlü aldatılmaları sıralamaya başladı: Jude Law, David Beckham. Liste bitmez herhalde.
Peki bitmez mi bu evin babasının dadıyla karısını aldatması hikayeleri de? Yıllar önce bir film izlemiştim, "Beşiği sallayan el" diye. Böyle bir aldatmaya girişme-isteme-niyetlenme-gözü kayma fiillerini düşünenlere tavsiye ederim. Şöyle ki evin erkeği karısının üzerine dadıyı kokluyor; ama işler sarpa sarıyor. sonunda çocuğu öldürme teşebbüsüne kadar varıyor dadının hırsı...
ama güzel dadılar da yok değildir. Mesela Gülben Ergen'in müthiş tiplemesi. tabii orada büyük bir fark vardır ki o da evin annesinin yıllar önce bu dünyadan göç etmiş olmasıdır.
Benim kulağıma hiç dadı-aldatma hikayesi gelmedi yakın çevremde. Ama eminim vardır; bakınız Türklerin adetleri: "kol kırılır yen içinde kalır"...
Ama bizim buradaki hikayeler daha çok yabancı dadılar üzerinden dönüyor. Daha fazla maaşlı bir iş çıkınca "ailem çağırıyor, ülkeme gitmem gerek" diyorlar. Artık bu yalanı ne olur söylemeyin, çünkü zaten küçük bir çevre ve artık kimse yemiyor. Bir de sanırım gerçekten inanılmaz maaşlar alıyorlar zaten. Kısaca yine bir Türk'ün bakışıyla özetliyorum olayı: doğal gaz vermiyor, elektrik-su yok. sıcak ev, bütün gün oturuyor. Rahatlık batıyor anacığım... Yine de herhalde yalan söyleyerek gitmesi, aldatma yaşatmasından iyidir (tabii hepsi yaşatacak demiyorum- dem vurmam dadı sendromundadır).
Yukarı bıyık, aşağısı sakal. Bilmiyorum, henüz yaşamadığım korkular için bu kadar derin yazılmaz ki... Olan Angelina Jolie'ye olmuş, basmış tokadı Pitt'e dadıyı da kovmuş. Bu yazıdan çıkan sonuç şudur: Güzellik bir yere kadar; bilinmeyen hep caziptir.
"uleynnn": küfürsüz bir şaşkınlık ifadesi...
"bu kadın": Angelina Jolie...
"aldatılır mı": dadıyla sevgilisi Brad Pitt'i basması...
Ardından başlayan bir dadı-ünlü-aldatma hikayesi... Aramızdaki magazin ustası muhabir, daha önceki ünlü aldatılmaları sıralamaya başladı: Jude Law, David Beckham. Liste bitmez herhalde.
Peki bitmez mi bu evin babasının dadıyla karısını aldatması hikayeleri de? Yıllar önce bir film izlemiştim, "Beşiği sallayan el" diye. Böyle bir aldatmaya girişme-isteme-niyetlenme-gözü kayma fiillerini düşünenlere tavsiye ederim. Şöyle ki evin erkeği karısının üzerine dadıyı kokluyor; ama işler sarpa sarıyor. sonunda çocuğu öldürme teşebbüsüne kadar varıyor dadının hırsı...
ama güzel dadılar da yok değildir. Mesela Gülben Ergen'in müthiş tiplemesi. tabii orada büyük bir fark vardır ki o da evin annesinin yıllar önce bu dünyadan göç etmiş olmasıdır.
Benim kulağıma hiç dadı-aldatma hikayesi gelmedi yakın çevremde. Ama eminim vardır; bakınız Türklerin adetleri: "kol kırılır yen içinde kalır"...
Ama bizim buradaki hikayeler daha çok yabancı dadılar üzerinden dönüyor. Daha fazla maaşlı bir iş çıkınca "ailem çağırıyor, ülkeme gitmem gerek" diyorlar. Artık bu yalanı ne olur söylemeyin, çünkü zaten küçük bir çevre ve artık kimse yemiyor. Bir de sanırım gerçekten inanılmaz maaşlar alıyorlar zaten. Kısaca yine bir Türk'ün bakışıyla özetliyorum olayı: doğal gaz vermiyor, elektrik-su yok. sıcak ev, bütün gün oturuyor. Rahatlık batıyor anacığım... Yine de herhalde yalan söyleyerek gitmesi, aldatma yaşatmasından iyidir (tabii hepsi yaşatacak demiyorum- dem vurmam dadı sendromundadır).
Yukarı bıyık, aşağısı sakal. Bilmiyorum, henüz yaşamadığım korkular için bu kadar derin yazılmaz ki... Olan Angelina Jolie'ye olmuş, basmış tokadı Pitt'e dadıyı da kovmuş. Bu yazıdan çıkan sonuç şudur: Güzellik bir yere kadar; bilinmeyen hep caziptir.
3 yorum:
Başlığa bayıldım
bir anda gözümün önünde beliren sahne
AJ : Brad N'apıyorsun?
BP : Birşey yapmıyorum Dadina Baktım çıkıyordum.
Veya Büyük şair Mustafa Sandal'ın yazdığı gibi
Bandıra bandıra bandıra bandıra ye
Bandıra bandıra ye beni
Hiç doyamazsın dadıma
Süper bir senaryo yapmışsın. ama bir şey itiraf edebilir miyim? AJ'i ilk gördüğümde aklıma Al Bandy geldi... karşısında kabarık saçlı karısı Peg duruyor. Süperlerdi yaa... "dadlım nabersin?"
Bizdeki yerli dizi ve filimlerin hemen hepsinde bu tür aldatma hikayeleri vardır...mesela aşkım aşkım da Mehmet Ali Erbil, Emel Sayın'ı evin hizmetçisiyle, masaj yaptırıyoum bahanesi ile aldatır..ya da Nisa Serez 'linin Şener Şen ile evlilik hikayelerini anlatan filiminde yatakta kocasını hizmetçi ile yakalaması gibi ....yani, Türk erkeklerinin ya da senaristlerinin en büyük fantazisi bu !
Brad'in kanında acaba bir Türklük mü var :))
Yorum Gönder