sabah arabayla işe gidiyordum. radyoda arka arkaya çalmaya başladı şarkılar. dedim bir şeyler olmuş kesin... yoksa niye çalsınlar ki unuttukları Michael Jackson'un efsane ezgilerini...
işe geldiğim gibi gazetelerde gördüm... ne kötü değil mi? yani hala inanamıyorum. efsaneler ölmez gibi bir his... yok öyle salak çocuklar gibi değilim. "aaa nasıl ölür" demiyorum. ama sanki inanamıyorum. gazetelerin birinci sayfalarına baktım, ne gereksiz insanlar var, niye o öldü ki sanki. yani bu sayfadaki herkes ölebilir, ama michael jackson ölemez...
sonra aklıma geçen aylarda kasetlerimi gözden geçirdiğim geldi. artık hepsi tozlanmış, çalmıyorum ki... ama hala "Bad" ile "dangerous" kasetleri duruyordu. ne güzeller. o zaman ne çok dinlerdik, arkalı önlü, dinle dinle dinle dur...
sonra ablamla oturur televizyonda o zamanlar VH1 diye bir kanal vardı. böyle sürekli videolar verirlerdi. orada "Black and White"ı izlediğimizi hatırlıyorum. ohaaa falan olmuştuk::))) "Are you nuts" kelimesini öğrenmiştik o klip sayesinde::)) hani çeviriyor ya sonuna doğru hoparlörü ve patlıyor her yer....
bir de erdem vardı benim lise arkadaşım. deli michael hastasıydı. konseri istanbulda ertelenince bir hafta kendine gelememişti. beyaz çoraplar giyip paçalarını kıvırıp "moonwalker" dansını yapardı arkaya arkaya kayıp...
yaa sanki michael ölünce bizim gençliğin de bir parçası gitti gibi geldi bana... yaa öyle deli bir hayranı değildim ama çok etkilendim gidişinden. yani gidişi böyle olmamalıydı. adam, dünyaya gelen tüm diğer gerçek sanatçılar gibi sıradışıydı!!! hepsi bu... ama biz çok meraklıyız ya herkesin bir tornadan çıkmasına, o yüzden de pisliği atıp durdular... eğer dört çocuklu, sıradan bir yaşantısı olan bir adam olsaydı bu kadar ünlü olur muydu acaba? niye 5 kardeş arasında en ünlü o oldu??? çünkü farklıydı!!!
yok işte başka... hepsi ölüyor, geriye de basmakalıp artiz kırıntıları, öylesine söylenen şarkılar kalıyor.
neyse edebiyatı bırakıyorum::)) ve size en sevdiğim klibini gönderiyorum... iyi seyirler...
5 yorum:
bilge aynı şekilde şoktayım..
herkesin ölümü üzücü ama mj ölünce çocukluğumun starını kaybekten mi yoksa yeni nesillerin onu bizim kadar dinleyemeceğini bildiğimden midir bilmiyorum..
çok garip hüzün.ne kadar şanslıymışız..
bu kadar üzülebileceğimi sanmazdım..acaba kaybedince bu kadar üzüleceğimiz kimler var etrafta? kimlere onları çok sevdiğimizi söylememiz gerekiyor..kaybetmeden..
kandil gecesi ölmesini tesadüfe bağlamak istemiyor içimden bi ses..
it dont matter if you r black or white...
yazmayı unuttum onun moonwalk unu yapcaz diye kaç tane çorap deldik küçükken? sayabilen var mı:)
ben çok çorap delmedim ama bizim salondaki parke üzerinde kayıp duruyorduk sürekli. çok heyecanlıydı hatırlıyorum...
ben de çok üzüldüm. hatta bütün haftasonunu number 1 tv'de kliplerini ve konserini izleyerek geçirdim...
hepsi ölüyor işte teker teker... yazık valla...
Kızlar, alın benden de o kadar. Sanki biri çocukluğuma ait bişileri götürdü giderken.. Büyümekten korktuğumdan değil ama bu kez yaşlanmış hissettim nedense kendimi. Boy aynası karşısında moonwalk yaptığım günler daha dün gibi, aklımda...
ben öyle moonwalk yapmamıştım... yani beceremezdim heralde iyi ki denememişim...
yaşlanmadık ama sevdiklerimiz yaşlandı::))
şimdi LA'de olup anma toplantısına katılmak vardı di mi:)
Yorum Gönder