Durum şudur arkadaşlar... Babam geçen günlerde beni aradı: canım kizim nasılsın diye başlayan, insanın gününün keyifli geçeceğini gösteren bir ses...
annem arar her zaman rutin olarak. ya sabah evden çıkmadan alışverişe ya da alışverişten gelip yemek yapmadan önce. bazen de yatmadan önce yoklar. ne yaptın, ne yedin, havalar ne soğuk gibisinden sıradan ama bir o kadar derin konuşmalar her gün yapılmazsa olmaz. yani benim annemle telefonda iki günden fazla konuşmamazlığım olamaz.. tabii eğer sülale; komşu; aile dedikodusu varsa bu konuşmalar günde birkaç keze de çıkabiliyor (allah masa arkadaşlarıma sabır versin valla)... hele haftasonu izin günlerimde kendisini daha bi anıyorum. önce evden arar açmıyorsam cepten çaldırır.. anneciğim uyuyorum, izinliyim biliyorsun yıllardır böyle niye uyandırıyorsun, sorusu kar etmez... "aaa başına bir şey geldi sandım arıyorum arıyorum açmıyosun"...
böyle işte... ama babalar öyle değildir asla... bi kere daha "cool"lar... onlar gerçekten ama gerçekten bir şey sormak ya da söylemek için ararlar. ya arabanın vergisi gelmiştir, ya bakımı lazımdır ya da bir organizasyon durumu vardır... geçen sabah aradığında sansürün havada kokusunun dolaştığını hissedeceğimi bilemezdim tabii ki...
halam ve amcalarımla rutin akşam yemeği olaylarından birini yapmışlardı. ama bu kez sohbet bana gelmiş... dinleyelim: "kızıımmmm, amcana senin blogdan bahsettim (amcam mühendistir ve kardeşler arasında en üst düzey okumuştur. bilgisayarda bilmem ne en son gelişmiş versiyonundaki programda mühendislik projeleri hazırlar. yani diyeceğim bilgisayardan bizim aileyi toplasan toplamından en az 3 kat daha fazla anlar)... "neyse kızım bahsettim blogdan. sonra girdi internete baktı; hepsinden çıktı aldı. zımbaladı sülalenin geri kalanına da çoğalttı. artık tıkların artacak, herkes öğrendi... bütün sülale seni okuyoruzzzzzz"...
içimden bir his aşağı doğru kaydı; sonra geri çıktı. boğazıma takıldı. "ne kadar sevindim babacığım, canımın ciğeri" derken acaba adresini değiştirsem bloğun geri kalanlara nasıl duyururum diye geçirdim beynimin sağ lobundan...
yani arkadaşlar, beni sevenler, sevmeyenler... diyeceğim şu ki bundan böyle tık sayım sülalem sayesinden kat be kat artacak. reklamın iyisi kötüsü olmaz tabii.. bir anda acaba şunu da yazsam mı bunu yazmasam mı diye düşünürken buldum kendimi. bu otosansür ne kötü bir şeymiş... mesela bir arkadaşım dubaiye gitti ve yenilebilir iç çamaşırlarının resimlerini çekmiş. bir haftadır elimde fotoğraflar koyamıyorum... ayyy gerildim valla. bu blog işi iyi de bilinse bir türlü bilinmese... türlü türlü bir hal aldım valla...
neyse stres yok.. zaten ben amcamı severim. üzerimdeki emeğini unutamam. üniversite sınavlarına girerken yanlarında aylarca kalmıştım. yengemin yemeklerini, amcamın sohbetlerinin tadı hala damağımda... o zaman derim ki amcacığım; hoşgeldin dünyama!! bilgenin dünyasına::))
9 yorum:
İlk milli olan sporcunun heyacını gibi bende aynı duygular içinde ilk defa yorum yazıyorum.Sülalenle ilgili yazıların çok hoşuma gitti.
ahhahah Bilge cok güldüm otosansüre:))
Babacığım, yorumunu nihateser3 diye yazarsan kimse anlamaz ki babam olduğunu... neyse ben ilan ediyorum::)) yazdığın yorum için teşekkürler. hadi bakalım bu ilk olsun, devamını beklerim::))
ayaz; çok sevindim gülmene::)) gülünecek bir halden çok ağlanacak diyebilirim ben ama:)) neyse... ne yapalım artık girdik bir yola. çıkış yok...
Ehehhe ne güzel ya ...
Babanı tebrik ediyorum senin gibi bi kızı olduğu için... umarım benimde ilerde böyle gurur duyabileceğim mini mini şeker bi kızım olur=))
Evet Bilge geri dönüşü yok:))..
çok saol ayaz... bilmem ben öyle şeker mini mini biri değilim ama kafa, eğlenceli, hayatı tiye alan bir kızın olsun mesela... böylece nefes alabiliyorsun...
Ayaz bende senin yazını okudum güldüm bizim Bilge öyle şeker gibi cici bir kız değildir.Ters tarafı çok fenadır.Ailemizin gururudur.Allah seninde gönlüne göre versin.
Bilge'nin babası
Canım babacığım çok teşekkürler. Bu siteye girip de beni hiç tanımayanlar, şirin, eğlenceli, mutlu ve sakin bir insan olduğumu düşünenlere karşı artık bittim. bir imajım vardı o da gitti...
ayaz sen yine de ona inanma... tersim de düzüm de sakindir::)) (desem de inanma!!)
Ahahahaa..Nihat amcam yaaaa..Hoşgeldin sen de kara,ters ve deli kızının sayfalarınaaa:)Ama armut dibine düşermiş ,ne dersin eheheh;)
Ne mutlu sana:)
İzmire geldiğinizde çeşmede otelde değil de ben de kalın da bir gün ikinci kara kuru kızınız Kilisli Çiğdem size kebaplar yapsın,teyzesini amcasını ağırlasın:)
Öpüyorum ellerinden,Fatma teyzemi de benim yerime sen öp:)
Baba, valla bak Çiğdem'in bir kebabı var inanamazsın. bir acılılar yapıyor süper. hatta barbunyayı bile acı yapmışlığı var. gidelim hep beraber bir gün...
Yorum Gönder