9.12.10

Kosova'da fırtınalı bir gece


Uzun zamandır yazmıyorum diye başlayan yazılarımın sayısı ne çok arttı. Ne bileyim, yaz yaz yaz bazen yoruluyorum. Bir de evde artık kitaplaştırmak üzere gezilerimi yazmaya başlayınca, buraya yazmak tekrar gibi oluyor benim için.

Ama Bilge yine yollarda diye başladım karalamaya... En son Güney Kore demiştim. sonra arnavutluk'u, kars'ı, mardin'i arşınladım. ilki çok kısa sürdü ama mardine ve insanına bayıldım. bir de kars'ın kaz etine...

Hepsinin güzel resimleri var ve artık yazacağım. Bilge yine yollarda dedim ya geldim bu kez Balkanlara, Kosova'ya... Bir grup milletvekili ve belediye başkanıyla birlikte buradayız. Öyle yoruldum ki daha yolculukta ne Kosova'nın resmini çekebildim ne de insanıyla konuşabildim.
Her şey uçağa bindiğimizde başladı. Oturduk ve bekledik. bekledik bekledik. 12.50'de kalkması gereken uçak 2'yi çeyrek gece kalktı. sevgili pilotumuz, sadece 1'de 10 dakika gecikeceğiz diye öylesine bir açıklama yapma gereği duydu. aradan 1 buçuk saat geçtikten sonra da "kabin ekibi iniş için yerlerinize" dedi. süper bilgilendirme. insan bi rötar der, kalkın yürüyün biz daha burdayız der. yok hava trafiği yüzünden öylece oturduk. gazetelerin hepsini satır satır okudum, notlar aldım. sonra yan koltukta oturanların gazeteleriyle değiş tokuş ettik. skylife'ı hatmettik de yine de zaman geçmedi.

neyse kosova'a yaklaşık 1,30 saat sürüyor yolculuk. indikten sonra da Kosova Büyükelçisi bizi öğle/akşam yemeğine aldı. ardından da 2 saat süren bir otobüs seyahatiyle prizren'e geldik. bu süre içinde elde valizler, koştur allah koştur.

Yolda ilerlerken savaştan zarar görmüş yıkık bir sürü bina gördüm. Evler minik, kocaman ağaçlıkların ovaların arasına sıkışmış. öyle bizdeki gibi dev gökdelenler, alışveriş merkezleri falan yok. Zaten yeni yeni gelişiyor kosova. bağımsızlığını iki yıl önce ilan etmesine karşın Kıbrıs, Rusya, Sırbistan dahil dünyanın yarısı tarafından halen tanınmıyor. AB ise çoktan tanıdı ve üyelerine tanıyın çağrısı yaptı. Halen sokaklarda NATO'nun barış gücü askerleri geziniyor. Ben ilk kez balkanlara geldim ve gerçekten sokaklardaki havayı merak ediyorum. Zaten herkes az çok Türkçe biliyor.

neyse gelelim otele. lobide show tv açıktı. duvarda da kenan imirzalıoğlunun otel personeliyle çektirdiği resim asılı! Sadece hem de!

yukarı çıkıp da bir duş alır uyurum diyordum ki haberlere bakma gafletinde bulundum. dalıp gitmişim. bir anda elektrikler gitti. otelde! sonra kapım sürekli rüzgar sesinden çarpıyordu. balkon pimapenimin arası zaten parmak kadar açık. Bu arada burda sıcaklık 3 derece falan. neyse kapının arasına havlu sıkıştırdım. ses kesildi.

Yarın yoğun bir gün olacak. Yagmur, fırtına sesleri arasında korkmadan uyumaya çalışacağım. Hem ben otel odalarını çok severim. kendine ait bir odan olur işte. Daha 4 günüm var ve evimi özleyemem henüz. yarın fotolu ve daha malzemeli bir bilge gelecek.
şimdilik iyi geceler..

Hiç yorum yok: