18.4.10

Eyjafjallajokull'un intikamı

Komik bir dünyada yaşıyoruz. Yani süper teknolojiler var, insanlar süper sonik uçaklar yapıyor; ingiltereden avustralyaya 5 saatte uçulacağı söyleniyor, cep telefonları, internet, uydular, uluslararası uzay istasyonu var mesela bilinmeyen derinliğin bir yerlerinde. yani insanoğlu düşünüyor düşünüyor, tasarlıyor, yaratıyor ve geri kalanların hizmetine sunuyor. niçin? dünyayı daha hızlı yaşayabilmek için... hızla, zaman kaybetmeden. hemen. neden çünkü artık zaman para demek. daha çok zamanınız varsa daha çok kazanırsınız. aşklar, işler, yolculuklar hep hızlı. hazmetmeden, çabuk unutularak yaşanılan hayatlar... 
peki yaradanın yarattığı, ya da her nasıl oluşmuşsa doğa bu hızı seviyor mu hiç sordunuz mu? onun milyarlarca yıldır kurduğu düzeni daha çok bilmem ne için değiştirmeye çalıştığınızda doğanın neler hissettiğini hiç sordunuz mu? İnsanın dünyayı kendine göre ayarlamasına sinirleniyor bence artık doğa. bıktı çünkü insanın açgözlülüğünden ve işte püskürtüverdi küllerini dünyanın; insanlığın; daha çok için her şeyi yapmak isteyenlerin üzerine. ne oldu peki? dünya yavaşlaştı. gerçek hızına ulaştı değil mi? herkes bekliyor. havaalanlarında ağır ağır. bir yere gitmeden, zamanı yaya yaya. dün okudum almanya savunma bakanı afganistandan hava sahası kapalı olduğu için istanbula inmiş ve buradan da arabasıyla almanyaya gidecekmiş. aklıma 14, 15 ya da ne bileyim arabanın keşfedilmediği yıllar geldi. o zamanlarda at arabalarıyla yolculuk ediliyordu ya; eee imparatorluklar da kuruldu, halklar da yönetildi; tutkulu zamana yayılan uzun soluklu aşklar da yaşandı. yaşanmadı mı? hepsi yaşandı. 
şimdiyse dünya minicik bir ülke olan İzlanda'nın bir volkanik dağının intikamını aldıktan sonra dinlenmesi için dua ediyor. bence geriye oturun ve yavaş yaşanan dünyanın tadını çıkarın. daha çok okuyun, yanınızdakiyle daha derin sohbetler edin, daha çok müzik dinleyin, ama aslında daha çok kendinizi dinleyin...

hee bir de ekonomik kriz sırasında Ekim 2008'de İzlanda'ya gitmiştim 4 günlüğüne. krizin minicik bir ülkeyi nasıl mahvettiğini yerinde görmek için. İşte o minik ülke bir kez daha dünyayı ayağa kaldırdı. madem bol bol vaktiniz var buyrun bugün küller altındaki olan ancak aslında muhteşem temiz bir havaya ve bir o kadar sıcakkanlı insanlara sahip İzlanda resimlerine bakmaya... 

Minik İzlanda adasının belediye binasındaki maketi. Başkenti solda, patlayan yanardağ ise kuzeyde. 
Ne güzel bina değil mi? Minik gölün arkasındaki binalara hayran kalmıştım orada. 
İzlanda'nın en büyük geliri balıkçılıktan geliyor. Burası da en büyük liman. 




Bu iki kız da gazetemiz tarafından birinci sayfaya konulmuşlardı. Döndüğümde herkes ikisini konuşuyordu. Benim de Başbakanla resmimi koymuşlardı, ama bunların onda biri büyüklükte:)) 
Burası da başkent Rejkavik'in en ünlü alışveriş caddesi
Gençlerle çok eğlenmiştim. Üniversiteden çıktıktan sonra ekonomik kriz konuşuyorduk, bir anda poz vermeye başladılar. Sonra hepsine resimlerini göndermiştim. 
Bu da ben... Güneşe bakmayın; sıfırın altında donmuştum. 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Hiç yorum yok: