17.12.11

Minik yeğen ve inatçı teyzesi...

Bu sabah erkenden uyandım... Size yazmadığım ve uzak kaldığım dönemde ablamı everdik... kendisi ressam bir beyle dünya evine girdi... her şey çok hızlı gerçekleşti ben bile yetişemedim. biz daha ablamızın evlenmesine alışmaya, aramıza yabancı bir erkek girmesine alışmaya çalışırken bir de teyze olacağım haberiyle sarsıldım. değil ikinci artık üçüncü sıraya itilmiştim.. ne yapalım hayatın düzeni bu. gün gelecek ben de onların hepsini iteceğim:)))
neyse bu aralar hepimizde bir telaş var.. bebeğin cinsiyeti ne olacak diye. bu sabah Yedikule'deki Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi'ne gittik. ablamın doktoru orada... hep beraber ultrasonun üzerine üşüştük... acaba cinsiyeti nedir diye.. ama velet ayıptır söyleyemesi arkasını dönmüş kimse umurunda değil... aylar oldu tık yok. teyzesi gibi inatçı yemin ederim. artık doğmadan inşallah söyler de biz de renkli giysiler seçeriz. gerçi ölsem kendilerine kız olursa pembe almayacağım, çünkü baştan aşağı kızlarını pembeye boyayan annelere oldum olası gıcığımdır... ayrıca hayatta giymediğim turuncudan sonraki ikinci renktir. niye kızıma (veya yeğenime) giydireyim ki...
Artık 3 hafta sonra bakacağız. ne çıkacak diye... tabii yine gizlemezse:))

Hiç yorum yok: